top of page

Montessori eğitimi & Kızım

Kızım henüz 5 yaşındaydı. Hergün büyük bir heyecanla uyanıp dolabını açıyor ve giyeceği elbiseleri kendisi seçiyordu. Buna izin veriyordum.




Birgün artık hevesle okula gitmek istemediğini fark ettim. Kızım neden okula gitmek istemiyorsun diye sordum. Söyleyemedi.. Çocuklar kendilerini ifade etmekte zorlanırlar, biliyorum.

Akşam onu okuldan alırken öğretmeni benimle konuşmak istedi…

Derya Hanım, okulumuz için bir kural belirledik, bundan sonra tüm öğrenciler okul kıyafeti ile gelecek dedi.

Hmmm dedim. Okul kıyafetini görebilir miyim? Bana gösterdi. Kızlar ve erkekler için aynı tasarım. (Gri bir esofman 90 TL, civciv sarisi bir T-Shirt 50 TL).

“Eğer kızım istemezse bunları giyinmez” dedim. “Ama herkes giyiniyor, eğer Arina üniforma ile gelmezse, diğer öğrencileri de kışkırtmış olur, onlar da giyinmez”, dedi.

Hmmm. Anlıyorum, dedim. Rica etsem bana montessori'nin anlamını anlatır mısınız?

Anlatmaya başladı.

Böyle bir eğitimde çocuk, yapmak istediği, öğrenmek istediği şeye kendisi karar verir. Seçenekler vardır. Öğretmen değil, bir rehber edasıyla ders yapılır. Amaç özgüvenli, özerk bireyler yetiştirmektir… Bla bla bla :)))

Muhteşem, yani çocuk özgür olur, yaratıcılığı gelişir. Peki henüz kendi kıyafetini kendisi seçme özgürlüğüne sahip olmayan bir çocuk, yaratıcı ve özgür olabilir mi?

Derya hanım, beni yanlış anlıyorsunuz. Çocuklar birbirleriyle kiyafet yarışı yapıyorlar, aileler hergün evde kıyafet seçme sorunu yaşıyor. İşe geç kalıyorlar...


Anlıyorum. Aileler çocuklarının giyeceği kıyafeti kendileri seçiyor. Çocuk hayır dediğinde sorun çıkıyor. Aileler ısrarla “havalar soğuk bunu giyeceksin, çizmeleri giyineceksin, şapkayı takacaksın, saçlarını toplayacaksın!” ben senden daha iyi bilirim, misali….

Sonra da montessori gibi okullarda özerk ve özgür çocuklar yetiştirmek istiyorlar. Onlar sadece egolarını tatmin etmek istiyorlar. Egemen olmak istiyorlar. Eğitmenler bilinçli davranıp çocukları savunacaklarına ailelerle iş birliği yapıp çocukları büküyorlar. Çocuklar soluyorlar. Hevesleri kaçıyor.


“Ama bazen çocuklar marka takıntısı yapıyor, birbirleriyle yarışıyorlar; ve bu konuda acımasız olabiliyorlar. Durumu iyi olan kişiler var, olmayan kişiler var.”


“Evet çocuğunu böyle okullara gönderebilecek kişiler var, gönderemeyecek kişiler var. Her çocuk maalesef eşit şartlarda doğmuyor. Ama onlara fırsat eşitliği verildiğinde, küçükler dışlanmayıp büyüklerle dans edebildiğinde, her bir çocuğa özel davranıldığında hayatı farklı kucaklarlar. Özgüvenli bireyler, özgüvenli toplumu oluştururlar. Özgüvenli insanlar, insan ayrımı yapmazlar. İstediğimizde bu degil mi?


Amacımız kendine güvenen, ne yapmak istediğini bilen, özgün bireyler yetiştirmek mi? Yoksa çocuklarımızı bir yarıştan diğerine koşturan rekabet ettirip eğip, büken, küstüren bireyler yetiştirmek mi?


Önemli düşünelim bence! dedim.

'Anlıyorum Derya hanım', dedi.

'Tek temennim bu' dedim.


Derya Mumm

Antalya Mayis 21



22 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Onurlu olmak

Cesur Olmak

bottom of page